Kışın son aylarını yaşadığımız şu günlerde herkeste yine aynı telaş…
Yaza girmeden fazla kilolardan nasıl kurtulabiliriz?
Her gazetede, her dergide ve internette yüzlerce diyet göze çarpıyor. En popüler diyetler genellikle şu iki prensibe dayanıyor: “low carb” veya “low fat”. “low carb” diyetlerinde günlük aldığınız karbonhidrat miktarını azaltıyorsunuz. Low fat te ise günlük alınan yağ miktarını azaltmak durumundasınız. Peki bu diyetler kilo verdirmede sanıldığı kadar başarılılar mı ?Sağlık üzerine herhangi bir yan etkileri var mı?
Ya da en önemlisi hangisi daha iyi?
Bu soruları yanıtlamadan önce genel olarak “Karbonhidrat” ve “Yağ”ları biraz tanıyalım.
Karbonhidratlar günlük aldığımız besinler içinde en büyük gurubu oluşturuyorlar. Yani bir günde en fazla karbonhidrat tüketiyoruz. Ekmek, makarna, patates, un ve unla yapılan her türlü gıda maddesi kompleks karbonhidratları oluşturuyor. Şeker, tatlılar, meyveler ve hatta bazı sebzeler basit karbonhidratları içeriyorlar. Kompleks karbonhidratlar doymamızı sağlıyor. Basit karbonhidratlar ise yiyeceklere tat verdiklerinden bizim için dayanılmazlar.
Genel olarak karbonhidratlar vücudumuza enerji sağlarlar. 1 g karbonhidrat 4 kkal enerji verir. Özellikle beyin ve kırmızı kan hücreleri enerji gereksinimlerini basit karbonhidratlardan karşılarlar. Hangi diyeti yaparsak yapalım beynimiz ve kırmızı kan hücrelerinin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmeleri için günde yaklaşık 100 g karbonhidrat almak zorundayız. Bu da örnek olarak ortalama 3 dilim tam tahıllı ekmek ve bir elmaya karşılık gelir.
Yağların bir gramı 9 kkal enerji verir. Yağları mutfağımızda yemeklerimizde veya ekmek üzerine sürerek tüketiriz. Bir de direk olarak göze çarpmayan “gizli yağlar” vardır. Bunları da et, sucuk, balık veya fındık fıstık gibi gıdalardan alırız. Yağlar enerji vermenin yanı sıra vücutta bir takım hormonların üretilmesinde rol oynarlar. İç organlarımızı dıştan korudukları gibi vücudumuzun darbelere ve soğuğa karşı dirençli olmasını da sağlarlar. En önemlisi yediğimiz herşeye lezzet katarlar. Bu anlamda bir diyet kapsamında yağ miktarını azaltabilmek de sanıldığı kadar kolay olmuyor.
Bu iki diyet türünün hangisinin daha iyi olduğu konusunda kesin sonucu olan bir bilimsel çalışma henüz yapılmamıştır. Her iki diyet türü ile de kilo verebiliyoruz. Ne kadar sürede kilo verdiğiniz ve bıraktığınız zaman ne kadar kilo alacağınız ( jo-jo etkisi) tamamen diyetinizin içeriğine bağlıdır. Low fat te de low carb ta da özünde günlük almış olduğunuz kaloriyi azaltıyorsunuz. Sonuçta her iki diyet türü de aynı kapıya çıkıyor. Aldığınız kaloriyi azalttığınız zaman yani daha az yediğiniz zaman kilo veriyorsunuz. Hangi diyetin sizin için uygun olduğuna bir diyetisyenle beraber ortak oluşturduğunuz size özel bir beslenme planıyla karar vermelisiniz. Vücudumuz uyguladığımız diyetleri zaman içinde hafızasına kaydediyor. Bunu vücudumuzun diyet hafızası olarak da adlandırabiliriz. Bu hafıza bir dahaki sefere benzer bir diyet uyguladığınız zaman daha önce uyguladığınız diyeti hatırlıyor ve kilo kaybetmemeniz için direnç gösteriyor.
Bu sebeple hangi diyeti uyguladığınız değil, hangi diyeti nasıl uyguladığınız önem taşıyor!
Sağlıklı kilo vermek istiyorsanız, uzman bir diyetisyen eşliğinde size özel bir diyet planı doğrultusunda yeni hayat stilinize “merhaba” deyiniz!!
Yazan: Aslı Demirel